“Ey Allah’ın Resûlü! Allah uğrunda yapılacak cihattan da mı üstündür?” diye sormuşlar. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.); “Evet, Allah yolunda cihat etmekten de. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihadı başka. (O, bundan üstündür.)” (Ebû Dâvûd, Savm, 61 [2438]; bkz. Buhârî, ʽÎdeyn, 11 [969]) buyurmuştur.
Zilhicce’nin bu on gününün fazileti hac ibadetinin bu ayda yapılmasından kaynaklanmaktadır (İbn Hacer, Feth, 2/459). Zira bu günlerde hac ibadetinin bir kısım menâsiki yapılmakta bir kısmı da (ziyaret tavafı, şeytan taşlama gibi) ardından gelen teşrik günlerinde gerçekleştirilmektedir. Zilhicce ayının dokuzuncu günü olan Kurban Bayramının arefesinde tutulan orucun da çok faziletli olduğu rivâyetlerde zikredilmiştir (Müslim, Sıyâm, 196-197 [1162]). Din İşleri Yüksek Kurulu
Selef-i Salihin üç tane “on gün”e tazim eder ve saygı gösterirlerdi. Bunlar; Zilhicce Ayının ilk on günü, Muharrem ayının ilk on günü ve Ramazan ayının son on günüdür.
Fakat birçok hadisi şeriften anlaşıldığı üzere, içinde “Terviye,
Arefe ve Kurban Bayramı” günlerinin bulunduğu Zülhicce ayının ilk on
günü, diğer iki on günden daha kıymetlidir. On
günlerin faziletiyle alakalı olarak İbni Ömer (Radıyallahü anhüma)’dan
rivayet edilen bir Hadisi Şerifte Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdular:
“Allah
katında şu on günden daha büyük ve kendisinde yapılan ibadet daha
sevimli olan hiçbir gün yoktur. O günlerde tehlil, tesbih, tekbir ve
tahmidi çoğaltın.”